18 Aralık 2009 Cuma

Kıskançlık Krizi Girdi^!'



Kıskançlık krizi tarafından tecavüze uğruyorum..
Yardım istiyorum..
Susarak.
Eğer bağırırsam birdaha konuşamam diye korkuyorum.
Biliyorum konuşursam birdaha susamam..
Belki..
Susarsam bağıramam ama,
Bağırırsam yine susamam ..
Belki..
Susmazsam bağırırım,
Bağırırsam konuşurum,
Konuşursam..
Belki..
Sanırım belkilerim tarafından tecavüze uğruyorum..

Hiç zevkli değilmiş..önermiyorum..

Derin sularda yüzüyorum..
Sığ suları bulamıyorum..


Yakındır depresyonda qirer.
Yaşasın ben.

11 Aralık 2009 Cuma

Çizgi.

..
Umut ile umutsuzluk arası bir çizgide yürüyorum..Aslında kalın bir çizgi..Ama ben şu aralar o çizginin yanlış tarafından yürüyorum sanırım...Ne yapabilirim, çizginin diğer tarafındada çok engel var! Kolaya mı kaçmış oluyorum şimdi ben? Hep o tarafından yürümedim mi zaten? Yoruldum artık.. Aşamayacağım engeller çıktı, düştüm bazen..Yolun sonunun gözüktüğüde yok şimdilik..Birazda bu tarafta kalmalıyım belkide..
Yolun uzadığını hissediyorum şimdide.Uzun sonu gözükmeyen engelsiz bir yol mu engelli diğerine göre daha kısa bir yol mu? Hangisi daha karlı olur düşünmeden edemiyorum? Oluşuna bırakmamalıyım biliyorum..Bu iş canımı sıkmaya başladı artık.Durmakta istemiyorum..Parlak bir ışık olsa, engellerde pek sorun olmazdı belkide..

31 Ekim 2009 Cumartesi

Kapılarım..



Binlerce kapım var
Ve binlerce anahtarım.
Binlerce renkli anahtarlıklarım var renksiz soluk kapılarımın..
Hep birbirine karıştırıyorum anahtarlarımı
Yada hiç bulamıyorum bazen..
Hepsini kırıp anahtar derdi olmasın diyorum kimide ama
O zamanda giren çıkanı belli olmaz diye korkuyorum.
Sorumsuz değilim ben kapılarımı açık bırakamam
Düşündüğüm şeyi yapamam..
Kapılarımı kıramam..

23 Ekim 2009 Cuma

Sis!

Bir perde vardır insanların gözleri önünde, bir perde, bir sis, bir yanlış...
Bazen ötesini görmek ister insan doğrusunu görmek her şeyin...Dikkatli bakar biraz ışık görür belki ama dahasını göremez.
Bu sisin devamını görmemek yanlışı görmek, yanlışı bilmek daha kolay gelir ve artık zamanla alışır insan yanlışa, doğruyu gören gözleri yanlışlıkların sisleri ile kaplanır.
Zaten artık gerek de duymaz yada görmek istemez insan doğruları.
Yanlışlar doğru gelir çirkinler güzel...

Ama biLmezki önemLi oLan bu sisin ötesidir ve hayatın asıL tadı ordadır...

19 Ekim 2009 Pazartesi

Sıradan!


sıkıcı..

her şey aynı..

hepsi monoton..

sürekli tekdüze..
...

Değişim istiyor insan.Belki farkındalığa varmak bir yerde.Sanırım tek istediğimiz şey "Biraz Özgürlük!"..

Ama anlamak zor bu devirde özgürlük kavramını..
İşi zorlaştıran noktada bu!.

Aslında değişime kendimizden başLamamız Lazım.

Ama gerçek bir değişime..

"Tamam" diyoruz "artık herşey farklı" diyoruz!..

Hayır..

Herşey yine aynı..

Hala kendimizi kandırıyoruz.

Hala birbirimizle oyunlar oynuyoruz.

Yüzlerimize gülüyoruz.Arkamızdan ters düzüz..

Hayat ne kadar sıradan.

yaşıyoruz -yada öyle sanıyoruz-, ölüyoruz..

Son kaçınılmazsa çırpınma niye?

Bu kadar sıradan oLmamalı bunlar..

Bir farklılık gerek bize,
En köklü olanından..
...

9 Ekim 2009 Cuma

Keşkeler, Belkiler, Galibalar...!


Kendime güvenim kalmadı..
Durup dururken uçtu galiba,
Sanırım Şeytan aldı götürdü..

BeLkide hiç olmamıştır,
ama var olduğunu seziyorum, ve yakınlarda olduğunu..

umuyorum evde bir yerlerde kaybetmişimdir..

beklemediğim bir anda karşıma çıkacağını düşünüyorum..
Ve o an tatlı bir gülücük atacağımı biliyorum..

Belkide onu ben saklıyorum.

Tüm kötülüklerden..

Zarar verirler diye korkuyorum sanırım..Evet kesin öyle olsa gerek...

Dışarıda insan denebilecek çok kişi yok..Onlara benzemekten korkuyorum..

Sanırım bu korkularım beni bu hale getirdi.

Hayat korkularım..Yaşayış korkularım..?

Hep onlara benzememek için bu hallere büründüm.Hep onlardan uzak kaldım, sakındım ve onlara benzememeyi azda olsa çok da olsa başardım.

Sanırım artık önemli olan bundan sonrası.

Farklı olmak kimine göre güzel bir duygu, oysa benim için oldukça sıkıcı.Ben uzak kalmak istedikçe onlardan, ilgi çekiyorum aksine..

Korunmak zor kimilerden..Ama ben bunu yapıyorum sanırım.Sakınabiliyorum kendimi..

Ama artık böyle olsun istemiyorum aslında..

Farklı olmak, ilgi toplamak hiç isteklerim arasında değildi.

Tek temennim benzememekti.

Şimdi neye benziyorum?



İyi mi yaptım kötü mü?

hem iyi hem kötü..


İçime kapanıklılığım, karamsarlığım artıyor..


Böyle olmak seçimim değil..

4 Ekim 2009 Pazar

Amatör HaykırışLar..




Bazen zor tutunuyorum hayata. GeLecek korkuLarımın qittikçe arttığı zamanlar oLuyor.

Hayat qöz açıp kapamaktan ibaret aslında.Hersey ne kadar hızlı çocukluqum 2-3 fotoğraf karesinde sakLı..

Büyümek kötü ama ben küçük yaşta büyüdüm sanırım.İstemeyek..Durdurmak isterdim zamanı ne kadar qeç olsada..

Bunu haketmiyorduk haketmediğimiz hayat ne kadar hayat?Her şey mi boş?

Ben herqün defalarca qöz açıp kapatıyorum hayata.Öyleyse ölüp diRiLiyorum sayısız?..

yaşam bu kadar mı qöreceli oLmak zorunda?

30 Eylül 2009 Çarşamba

Şans


Şansı olduğuna inanmak bir insanın kendine küsmüşlüğünün son buluşudur belkide.Belkide herşeyin bitip yeni bir başlangıça geçmektir şans.Ama her an biraz daha şansımız olsaydı deriz."Keşke biraz daha!.."Ama yeteri kadar şansımız vardır bilmeyiz, belkide Tanrı bize bu kadarını layık gördü ve yine biz bunuda bilemeyiz...

Her zaman şanssız olduğuna inanır bazıları, bazılarıda şansın hiç olmadığına.Ama onlar bilmezlerki şu an tüm elindekiler hayatıda dahil olmak üzere şansa bağlıdır...Aldığı her nefes, attığı her adım onun biraz daha şansının var olduğunu gösterir.




Bir tohumun, küçücük bir tohumun gökyüzünü delip geçmesi başka neye bağlanabilirki şanstan başka_?
Son olarak şu internetten bulduğu şu kısa hikaye ile güne son vermek istiyorum...
Herkes ünlü sihirbaz Harry Houdini'nin adını duymuştur… Yanına hiçbir gereç almadan, yalnızca giysileriyle girdiği herhangi bir hapishaneden bir saatten önce kurtulacağını iddia eder ve bununla övünürdü… İngiliz Adalar'ındaki küçük bir kasaba Houdini'yi davet etti… Houdini kasabanın yeni hapishanesine geldiğinde, hapishanedeki bir hücreye yerleştirildi... Heyecan doruktaydı… Kapılar kapandığında hiç kimse onun o hücreden çıkabileceğine inanmıyordu… Houdini'nin kemerinde yirmibeş santimlik bir çelik parçası vardı ve bütün kilitleri onunla açardı… Otuzuncu dakikanın sonunda, yüzündeki kendine güven ifadesi yok olmuştu… Bir saat dolduğunda artık ter dökmeye başlamıştı... İkinci saatin sonunda kapının üzerine yığıldı ve kapı o anda kendiliğinden açıldı... Kapıyı kilitlememişlerdi... Kapı yalnızca Houdini'nin kafasında kilitliydi… Biraz itse açılacaktı kapı, ama kapının kilitli olduğunu düşündüğü için bunu denemedi bile… Şans kapıları da aynen böyledir… Kilitli olduklarını düşünüp, açmayı denemeyiz bile...Fakat bazen yapmanız gereken tek şey, şöyle hafifçe dokunuvermektir kapıya…

24 Eylül 2009 Perşembe

ZorLuk!

ZorLukLar hayatımızda değişmezLerden biridir elbet.Ta ki bizi anne karnından öLüme beLkide ötesine kadar takip ederLer...ŞöyLe bir düşünürsek bu soyut kavram hayatımızın her yerinde her aLanında birazcık vardır.AsLında bu zorLukLar sadece insan değiL tüm dünya için gerçerLidir, hatta evren için...Bir bebeğin anne karnında canLıLığını koruması zorLukLarLa oLur, doğması zorLudur, iLk qünLerini yaşaması zordur, iLk adımını atması, iLk konuşma çabası iLk eğitimi, iLk arkadaşLıkLarı, iLk aşkLarı, iLk hayata atılma çabaLarı, iLk evLiLiği, iLk işLeri, iLk çocukLarı oLması, çocukLarı bakımı, çocukLarının zorLukLarı, yaşLıLıkLarı... ve en sonunda öLümLeri...ŞöyLe bir bakarsak hayatımız bu zorLukLar üzerine kuruLudur bu zorLukLar insanLara vaadediLmiş barajLardır ve çoğu ötesinde yaLancı cennetLer sakLamaktadır..MeseLa Lise hayatının sonLarına yakLaşmış bir insan ne kadar iyi düzenLi çaLışırsa ÖSS'yi kazanma şans o kadar artar.Burda iyi ve düzenLi çaLışmak zorLuk;ÖSS ve sonrası o genç için cennettir...

Doğadan başka bir örnek vermek gerekirse en koLayından bir kuş yuvası...Dişi kuşun bu yuvayı yapabiLmesi günLerini aLır ve en sonunda karşısına çırpıLardan otlardan yapıLmış görkemLi ve bir o kadarda uğraşlı bir yuva çıkar.Kuş bütün zorLukLara katlanır ama karşıLığnıda aLır ne kadar zorLuğa katLanıp boyun eğerse o kadar sağLam bir yuvaya sahip oLur...Yada bir karınca yazın ne kadar sıcak güneşin aLtında tüm zorLukLara karşı direnip çaLışırsa kışın o kadar az açLık çeker...

Bu kuraL tüm canLıLar için geçerLidir ve bir amaç için karşıLaştığın tüm zorLukLarın bedeLi eLbet birgün mukafakat dönecektir.GerekLi oLan tek şey sabırdır.

Ve belkide bu zorluklar Tanrının kendini hatırlatış şeklidir...


23 Eylül 2009 Çarşamba

kaç Yaşındasın?


Bugün okuldan gelirken düşündüm yine dünya nasıl ve hangi duygularla dönüyor böyle?Bizi yaşatmak yada mutlu etmek için olduğunu düşünmüyorum açıkçası.Bu bir teşekkür olamaz çünkü insanlar bunu haketmiyor amacı acaba yaşatıp mutlu etmek mi yoksa ele ayağa düşürüp süründürmek mi?Acaba biz dünyaya bu kadar kötü ne yapmış olabilirizki bizden böyle bir intikam alıyor?Bizden şu anda dünya intikam alıyor peki ölüp gittikten ardından tek bir hatırlayanın olmadıktan sonra intikamını bizden alıcak olan kim?Tanrı mı?Acaba aramızdan birinin günahlarını çıkartıp bir kitaba sığdırmaya çalışsak kaç sayfa sürer vede kaç gün(-ay-yıL-)?Önce dünya sonra Tanrı sonra Tanrı sonra Tanrı...
...Bu düşüncelerim böyle sürüp giderken yine düşündüm acaba ben kaç yaşındayım?Kaç yaşındayım???Hayatımın kaç yılını yaşayadım, yaşayabildim?Sonra en az 6 yıl vardır diye düşündüm ama sonra fikirledim ilerledikçe 5...3...??? kaç yılını yaşamak istediğim gibi yaşayabildim?..

...yaşamak istediğim gibi kaç yıL_???

17 Eylül 2009 Perşembe